Devamı Hayat: EĞİTİLDİĞİM YERLER ~ Tanıtım Yazısı

SIRAYA KOYULMUŞ EĞİTİM MERKEZLERİNİN KIYISINDA
BİR BAŞKA RAFİNE KARAKTERİM

EĞİTİLDİĞİM YERLER ~ Tanıtım Yazısı

ZAMAN DÜNDEN BUGÜNE, BUGÜNDEN YARINA ÖĞRENCİ KILIK KIYAFETİNE KONU OLAN HER ŞEYİ EN İYİ ŞEKİLDE DEĞERLENDİRME ZAMANI 

Bu bölümde gittiğim okullar hakkında anılı bilgilere ulaşabileceksiniz: 

Yaşantımın değişen birçok safhasında olduğu gibi, yollarını güle oynaya teptiğim her biri istisnai, her biri kendine özgün eğitim kademesi sayılan EĞİTİM & ÖĞRETİM HAYATIM’daki öğrencilik dönemlerim de bugünün evlatlarına bir peri masalı gibi gelir. On dokuz yıllık öğrenim eğrisinde gerçek hikâyelerden kesitler sunacağım bol hatıralı yazılarla huzurunuzdayım...

>>> Eğitim sevdası hayattan daha büyük olduğu zaman: Buyurun buradan yakın!.. Eh, nasıl ama!.. Hâlâ yeterli zaman var, Benim Eğitim Sever Bal Arılarım!!..

Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı ö
ğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâ
ş

Analardır adam eden adamı
aydınlıklardır önümüzde gider.
Sizi de bir ana do
ğurmadı mı?
Analara k
ıymayın efendiler.
Bulutlar adam
öldürmesin.


Ko
şuyor altı yaşında bir oğlan,
u
çurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de b
öyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam
öldürmesin.

Gelinler aynada sa
çını tarar,
aynan
ın içinde birini arar.
Elbet b
öyle sizi de aradılar.
Gelinlere k
ıymayın efendiler.
Bulutlar adam
öldürmesin.

İhtiyarlıkta aklına insanın,
tatl
ı anıları gelmeli yalnız.
Yazıktır, ihtiyarlara kıymayın,
efendiler, siz de ihtiyarsınız.
Bulutlar adam öldürmesin.

Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
all
ı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynas
ınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç de
ğilse bir günlüğüne doysunlar
bir g
ünlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler

Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculu
ğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir a
şk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte

Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
D
önüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir
çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
K
ötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa
önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabal
ı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için

Bir yanlı
şlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi k
üllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha do
ğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onlar
ın hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
B
ırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa

Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir
çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun kar
şılığını bilmiyor kimse
K
ötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa ad
ı aşk oluyor artık
A
şksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen
ütopyada

Kirpiklerime d
üşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum g
özlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dal
ıyorum sonra ve sen
Hi
ç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Ad
ınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin ba
ğışlayansın, biat ediyorum.

Çocuksun sen ve bu dünya sana göre de
ğil

Çok olun, çocuklar, çok olun,
yüzlerce olun, binlerce olun, on binlerce.
Daha çok olun, daha çok olun,
yapraklar kadar, balıklar kadar çok olun.

Bu dünya ne tek tek ya
şamakta,
bu d
ünya ne rakının, ne şarabın içinde,
bu d
ünya ne parada, ne pulda,
ne kalle
şlikte, ne zulümde.
Bu d
ünya aşkın içinde, alın terinde.

Çok olun, çocuklar, çok olun,
el ele verin,
çocuklar, el ele,
ya
şayın dünyayı doya doya,
a
çın kapıları, camları güneşe,
ne yeise kap
ılın, ne korkuya,
çok olun, çocuklar, çok olun,
el ele verin,
çocuklar, el ele.

Mutlu olmak varken bu dünyada,
geceler geldi dayandı kapımıza,
olduk acımızla sarma
ş dolaş,
bekledik d
üşümüzle koyun koyuna.

Çok olun, çocuklar, çok olun,
yapraklar kadar, bal
ıklar kadar çok olun,
el ele verin,
çocuklar, el ele,
b
ütün gündüzler sizin olsun,
ya
şayın dünyayı doya doya.

Çocuklar, çiçekleri umudumuzun.

***...***

 

(*) Önceki Makale: Kilitli Günlük: Eylül 1969

(*) Sonraki Makale: Eğitildiğim Yerler: “KİO”  ~ Tanıtım Yazısı 

***…*** 

[ÖNCEKİ] << [ANILARIM] >> [SONRAKİ]

>>> [CİLT-3 İçerik Dizini] 

***…***